1 Temmuz 2013 Pazartesi

Gitti, öldü.


Yarın gelmeliydi.
Aslında dün gelecekti. Aradı.
"Bugün gelebilir miyim? " dedi. Bir anda, öylesine. Üzerinden  yedi ay, beş gün  geçmemiş gibi. Memlekete gidiyorum, işlerimi halledip geleceğim dememiş gibi. Heyecanlanmayacakmışım gibi.
Heyecandan ölecektim. Gelseydi ölürdüm. 

"Bugün gelme , yarın gel!" dedim. Kalbim sıkıştı, sesim kurudu. Durdu. Telefonun ucunda sessizlik kaldı. Pişman oldum. 
"Olur."dedi. Sesi harflerini kaybetmişti, bulamıyordu. İğne deliği boşluk yutuyordu herşeyi canı, an'ı. Tekrar "Olur."dedi. Bekledim başka hiç bir şey demedi. 
"Yarın gel. "dedim tekrar. O çukura  benim de kelimelerim düşüyordu. Yeni bir cümle bulamadım. Düşüşlerini duydum. Düşen her kelimenin boşluğu kalp çarpıntımla doldu. Telefonu kapadım. Defalarca tekrar ettim ve o olup dinledim. Anlamış mıydı? Anlamadım. Bugün gelse ölürdüm. Anlamış mıydı? Öfke zannetti, hınç zannetti, kapris zannetti. Aşktı. Bekleyişti. "Ne olur yarın gelsin"di. Yedi ay, beş gün ölmeden yarını beklemekti.
"Bugün geleyim."dedi. Ölürdüm. 
"Yarın gel ."dedim... sadece "Yarın gel." 
"Olur." dedi.
Gelmedi. 
Gelemedi...

2 yorum :

Blogger Template by Clairvo