26 Temmuz 2013 Cuma

Dopdolmuş


"... Sanki billur bir pınar
Ruhuma neşe sunar
Kahverengi gözlerin..."

-Ha, ne diyordum... Geçen gün duraktan tek bir yolcuyla kalktım. Allah'ın bir akıllısı yok sokaklarda , dışarıda hissedilen kırkbeş derece , içeride ellibeş.

-Doldurayım mı abi?
-Koy bakalım bir tane daha...aman ha gözüm! Su istemez...iki buz.

-Yolcu şöyle fiyakalı, caf caflı bir hatun. Haybeci birine de benzemiyor, belli okumuş, gün görmüş bol mürekkep yalamış, bizim gibi zırtapoz değil. Çekmiş üstüne lacivert bir elbise, gözlükler, mözlükler... sanırsın İngiltere Prensesi.

-Çiğ köfte bırakayım mı abim?
-Hadi bırak bakalım...Köse mi yaptı bunu?
-Evet abim...

"...Kahverengi gözlerin
Gözlerin yar gözlerin gözlerin..."

-Ha ne diyordum? Suadiye ye doğru yaklaştıydık, ağzını açıp ta tiz bir sesle, " -Şoför bey, müsait bir yerde inebilir miyim acaba?" demez mi?
"-Buralar müsait değil bana göre be ablam... Bostancı ya doğru çay bahçesi var orası müsait, ineriz..." dedim. Seninki kaskatı kaldı. Çaktırmadan aynadan dikiz atıyorum. " - Ayyy ne diyorsun ayol! Çabuk beni indir!" diye tıslamaz mı?

"...Gözlerin yar gözlerin gözlerin..."

-Eeee... Ne dedin?
-Ne diyeceğim... Kafamın tası zıplamış sıcaktan, bir de sesi cızırdıyor "- Hemen su koyuverme be ablam, ortala biraz da sol bek kesmesin." dedim. Anlamadı." Hanım abla! Kelam sallıyoruz öylesine. Yani diyorum ki -miyim,-mıyım...ya gereksiz, güvensiz sual, ya da emir! Ofsayta düşüyorsun!" dedim yine anlamadı.

"...Ufuklar kadar derin
Kahverengi gözlerin
Gözlerin yar gözlerin gözlerin..."

-Hadi Şükran Ablama.
-Ben içmeyeyim be abi.
-Bırak, kelek yapma şimdi, konuşuyoruz, gidersin...Ne diyordum ben?
-Müsait bir yerde inmek isteyen ablayı anlatıyordun.
-Ha tamam... Anladım Suadiye de inmek istiyor, geçmişiz. Bunun yüz alı al, moru mor. "-Suadiye yi geçtik dursana be adam!" diye nakarat sarıyor.
-Durdun her halde?
-Dururmuyum? Bastım gaza! "Ha! hanım abla" dedim. Hani biraz önce şoför beydim?
-Oğlum, ileri gitmişsin, kocası, mocası vardır ,çeker vurur.
-Ne vuracak. Bana dua eder. Kadına net olmayı öğretiyoruz.
-Eeee...
-Seninkinin içindeki aşifte baş gösterdi... Bana sapık mısın, indir çabuk" demeye başladı. "Hah" dedim. olmuyor ama sapık mapık." Kadın koptu ,saydırıyor. " Hoop ağır ol." dedim. "Gelipte bu havada bana müsait bir yer filan dendi mi tepem atar, taksiye diyor musun müsait bir yere kadar götür diye." dedim. Dinleyen kim? Yağdırıyor. "-Güzel ablacım lafıma tabanca sıkma, doğru dürüst ineceğini söyleyene kadar durmayacağım! De! gideceğin yere kadar bırakmayan ciğersizdir." dedim. Dese, evine kadar götürüp bırakacağım, derdimi anlatamıyorum ki.

"...Hani söz vermiştin bana içmeyecektin
Yine başın dumanlı kirpiklerin ıslak
Gözlerin kanlı kanlı ah delikanlı..."

-Deme be abi.
-Feriştahım şaşmış zaten, gözlerini pörtlete pörtlete. "Seni hayatta kimse anlamıyor di mi? dedim. Kocan, çocukların, konun,komşun. Kimse anlamıyor! Bir şeyler geveliyorsun ama anlayan yok di mi?" dedim.

-Ahmet oğlum bir sigara kapsana,hadi koçum!

" Bak bu araba Bostancı ya vardı mı motoru susturur. Gel sen hızlıca bir düşün ne demek istediğini söz gideceğin yere kadar bırakacağım." dedim tekrar. Karı anlamıyor, arızaya bağladı bir kere. Benim okumuş hatun fantezisi yerle bir.
-Abi kocası vuaracak seni.
-Yok be,anlatmaya utanmıştır. Bir daha yazın çalışmayacağım, semeri devirip yatacağım. Ohh azıcık aşım ağrısız başım.

"...O zalimin adını anmayacaktın
İçip içip hep böyle yanacak mısın
Resmini eline alıp bakacak mısın
Yollarına bakıp da ağlayacaksın..."

-Nereye kadar gittiniz böyle?
-Bostancı ya kadar! Ciyakladı durdu kaltak. Bostancı ya gelince tutuşturdum eline 3 Lirasını. " al şu 3.00 TL nı, git şu arabaya anlatmaya çalış ineceğin müsait yeri. Net ol ablam net! Ne meliyorsun inmek için. Al bak 3.00 TLya hayat dersi." dedim. "Bulamazsın.Bundan sonra beyin frekanslarını düzene sok ve net yayın yap. Suadiye de ineceğim şoför bey. O ka. Ben bunu istiyorum, net. Bak hayatın nasıl değişecek. Hadi ablam istediğin yere de şikayet et. Yeter ki ne dediğini tam söyle. Hadi sağlıcakla." dedim.
-Abi! Abi şu takım elbiseli adam sana bakıyor.
-Hangisi?
-Şu işte... Sarışın kadının yanındaki.

"...Hani söz vermiştin bana içmeyecektin
Yine başın dumanlı kirpiklerin ıslak
Gözlerin kanlı kanlı ah delikanlı..."

-....
- Abi! Sarardın...hişttt abi?



0 yorum :

Blogger Template by Clairvo