9 Aralık 2013 Pazartesi

Kelime: genç


Genç bir kızdı. Sonra yaşlandı. Ruhu genç kızlıkta takılı kaldı. Saçları belinde, arkadan yirmilik, önden en az doksandı. Doksan kere söylemiştim yapma diye, doksanbirinciyi bekledi. Sormadı -neden?- diye. Usandım. Siz hiç usandınız mı? Ben çok usandım. Kafa karışıklığı mı, yorgunluk mu, vaktinden önce yaşlar üzerinde koşmak mı? Şımardım. Zevk aldığım uğraşlarla doldurdum bohçamı. Sırtıma attım. Her adımda ağırlaştı. Meğer bohçanın içi aşna fişne. Çoğalmışlar. Sevgiden mi, sarsıntıdan mı bu üreme dürtüsü bilemedim. Yolun devamını sürükleyerek getirdim. Getirdim ama bitirmedim. Güneşliydi hava. Oturdum bekledim. Kollarım dinlenince sırtım dikleşti. Açtım bohçayı içinde kaç ömürlük malzeme. Zamanı uzatayım dedim. Önce altı dakikayı uzattım. Onbeş dakika gibi oldu. Hâlâ zil çalmadı. Benim yaşlı, doksanbir yaşına girdi. Saçlarına bir de meç yaptırdı. Bak dedim sana söylüyorum. Bu doksanbirinci söyleyişim...

0 yorum :

Blogger Template by Clairvo