30 Ağustos 2013 Cuma

Umut


Odada, yaşlı gözleri kapalı bir kadın
Kadının hayalinde,odada gözleri açık bir çocuk
Çocuğun gözleri duvarda mavi bakışlı bir fotoğrafta çocuğun gözleri mavi,adamın gözleri mavi.
devamını oku

27 Ağustos 2013 Salı

Bulut


Bulutsuz günler, daha doğrusu yağmursuz, sıcak, bunaltıcı. Vücudum yapış yapış. İçimdeki su hücrelerimden dışarı sızıyor. Akıyorum alnımdan, kollarımdan, sırtımdan, en çok da göğüs aramdan. Ateş patlamaları, iç yanmaları. Akıyorum. Aktıkça buharlaşıyorum, etrafı kaplıyor buğum. Hafifleşiyor bir yanım, gidip insanlara değiyor. Klimanın hortumunda yoğuşup sokağa sızıyorum kimi zaman. Bazen bulut oluyorum. En çok da bunu seviyorum. Güneşin yakıcılığına gölge çekiyorum. Güneşin önünde darmadağın bir damla su. Rüzgar beni savuruyor. Bir başka ilçeye, belki de şehre. Dağla karşılaşıyorum, yamacına tutunup soğuyorum, yağıveriyorum belki bir domatesin üstüne.
Hava sıcak. Vücudum yapış yapış. Hem yürüyorum, hem bulut oluyorum yağmaya belki çocuğuna öfkeli bir babanın anlına. 
devamını oku

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Yolcu


Elindeki kitabı gören ,okuduğunu sanıyordu.
Satırlar arasında kaybolduğunu anlamamak için geçip gidiyor olmak lazımdı...yoldan da,hayatından da.
O kalanla hesaplaşıyordu... az da olsa kalanla.
Gözlerinin ve ruhunun yaşlanmasına yetecek kadar kalanla...
devamını oku

23 Ağustos 2013 Cuma

Çıkmaz Sokak


Muhtarın kapısına dayandım, akşamın son saati. Kapanmadan hemen önce. Yağmura rağmen, ertelemeden.
- İçim acıyor Muhtar Efendiii, içim acıyor. Problemlerimi çözemiyorum , hep kafam karışık. Hiç bir işim sonuca varmıyor.
Gözlüğünün üstünden mavi gözleri sabit baktı.
- Anlamadın değil mi?
- Anlayamadım kızım. Nasıl yardımcı olayım? 
- Nerede oturuyorsunuz? 
- Bu cadde üzerinde. Hayırdır?
- Hayırdır, size hayırdır tabii. Akış içindesiniz. Gürültülü de olsa akış içinde. Tamam ara sıra çıldırtan tıkanmalar oluyordur ama çözülüp yine akış devam ediyordur.
Göz bebekleri sağa sola hızla hareket etmeye başladı. Belli durağan bir şey yok hayatında. 
-Ben nerede oturuyorum biliyor musunuz?
- İkametgah mı almak isti...
-Hayır! 
- Posta kodunu...
- Hayır muhtar Efendiii, hayır. Sadece niye sokağımın başında koskoca bir çıkmaz sokak işareti var? Hem de kırmızı vurgulu, bunu öğrenmek istiyorum. O sokak benim evime çıkıyor. Benimki ile birlikte onbir ailenin evine daha. Ama köşeden döner dönmez gözüme giren tabela " Çıkmaz Sokak " Ruhum daralıyor. İşlerim hep çıkmaza giriyor.
-Ama o sokak çıkmaz sokak.
- Nereye çıkmaz? Hiç değilse bunu belirtsinler. Çıkar niye çıkmasın ? Her yere çıkar. Öncelikle evime çıkar. Komşularıma çıkar.Komşularımın bahçesinden geçerseniz aşağı yola da çıkarsınız. 
-Kızım bu trafik işareti. Arabalar...
-O zaman yabancı arabalara çıkmaz diye yazı versinler. Bunu bile bile girmeyin desinler. Girerseniz park edip bir kapıyı çalın desinler. Belki dostluğa çıkar. 
-Trafik kur...
- "Bu sokak içinde yaşayanlar kadardır" Nasıl ama? Daha hoş değil mi?
-Mecbu...
- O zaman nereye çıkmayacağını söyleyin. Bir ismi olsun. Mesela...mesela hayatta Boğaz Köprüsüne çıkmaz. "Köprü Çıkmazı " olsun.  Ben belirsiz bir sokakta yaşamak istemiyorum Muhtar Efendi. Gördümmü sadece köprüye çıkmaz diyeyim, karışmayayım. Öyle de bakmayın lütfen...

devamını oku

21 Ağustos 2013 Çarşamba

Son Nokta

Söylemesen de biliyordum bittiğini. Zaten söylemedin. Yazdın. Küçücük bir paragraf virgüller ve soru işaretleriyle dolu. Okudum. Anladım. Bitti işte. 
Paragrafın sonunda son nokta. Hem de üç tane •••
devamını oku

19 Ağustos 2013 Pazartesi

...


Herkes yapıyor... doğru olmalı.
devamını oku

Farkına bile varmadı

İnandırıldı
inandı
İnandırdı
Farkına bile varmadı.
devamını oku
Blogger Template by Clairvo